Tek arzusu Türk Milli Takımı’nda yarışmak
Tarık ŞEKER – Gemlik Matbaası / BURSA (İGFA) – Vatandaşlık sorunları nedeniyle Türkiye Şampiyonası’na katılamadığını ve tek arzusunun Türk Milli Takımı’nda mücadele etmek olduğunu belirten 18 yaşındaki Iraklı Türk Ali Adnan Selim Tahan, en büyük hedefi ve arzusunun Türkiye Milli Takımı’nda yarışmak olduğunu belirtiyor. Türk Milli Takımı Ay Yıldızlı formayla. Ali Adnan Selim Tahan, Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen’e Türkmeneli’de savaşta çocuk olmanın, Türk olmanın ne demek olduğunu anlatırken, spordaki hedeflerini de anlattı.
2016 yılında henüz 11 yaşındayken ailesiyle birlikte Türkmeneli’den Anavatan Türkiye’ye gelen Ali Adnan Selim Tahan’ın, spor hikâyesinin yanı sıra Türkmenlik ve göç hikâyesi de var.
SAVAŞIN ORTASINDA ÇOCUK OLMAK…
Savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Ali Adnan Selim Tahan, 8 yaşında tanık olduğu savaşın acı yüzünün hâlâ çocuğunun hafızasından silinmediğini anlattı; “Irak Telafer’deki savaş sırasında 8-9 yaşlarında bir çocuktum. Bu yaşta görebileceğim en büyük sorunları gördüm. Gözümüzün önünde ölen insanlar, uçak ve bomba sesleri bir savaşta yaşanabilecek en büyük sorunlardır ve biz savaşı gördük. “Biz henüz 8-9 yaşlarındayken 3 yıl boyunca bu savaşın ve bu olayların altında büyüdük” diyor.
IRAK’TA TÜRK OLMAK
Ali Adnan Selim Tahan, Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen’e, Irak’ta Türk olmanın ve Türkçe konuşmanın büyük zorluklar yaşadığını söyledi. Tahan, orada karşılaştıkları en büyük sorunlardan birinin Türkçe ve Arapça eğitim almaları olduğunu söyledi. “Hayata gözlerimizi açtığımız anda ilk sorunumuz Türkçe okuyamamak ve konuşamamaktı. Irak’ta Türkmen ırkçılığına dair tonlarca düşünce vardı. Oradaki Türkmenlerin çektiği sıkıntılar çoktu ve bize hep yabancı gözüyle baktılar. Biz hep yabancıymışız gibi dışlandık, oradaki Türkler hâlâ dışlanmaya, yabancı muamelesi görmeye devam ediyor. Ve orada Türklük olmadığı için hep bir yanımız eksikti. Buradaki tonlarca sorundan biri de Arapların, Kürtlerin ve diğerlerinin her zaman bizden üstün olacağı ve Türklerin her zaman son sırada yer alacağıydı. Bizi en çok üzen konular Türkçenin okuryazar olmaması, orada Türkmenlere yabancı muamelesi yapılması, Türklerin orada pek saygılı olmamasıydı. “Bize yabancı gözüyle baktıklarından, Türk olduğumuz için, Türkçe konuştuğumuz için hep yabancı muamelesi gördükleri için ırkçıydılar” dedi.
IRAK’TAN TÜRKİYE’YE GÜÇLÜ BİR YOLCULUK
Savaşın dayanılmaz acısını çeken ve bir Türk olarak dışlanan Irak Türkü Ali Adnan Selim Tahan ve ailesi, Anavatan Türkiye’ye gelmeye karar verir. Strong, yolculuğun bir ay sürdüğünü açıklıyor; “Irak’tan çıktıktan sonra Suriye’ye gittik. O dönemde tehlikeli yollardan, bölgelerden geçtik, çok şükür atlattık ve yaklaşık bir hafta Suriye’nin Rakka kentinde kaldık. Orada meçhul ordular vardı, orada da zorluklar yaşadık ama atlattık ve ardından Suriye’nin başka bir şehrine gittik. Orada yaklaşık bir hafta kaldık ve ardından 24 saatlik bir yürüyüşe çıktık. Başka bir şehre gitmek için bombalarla dolu, tehlikeli topraklardan geçtik ve sonunda ulaştık. Bütün bu deneyimler kışın, çok soğuk ve yağışlı havalarda yaşandı. Yaklaşık 20 gün boyunca Suriye’nin Türkiye’ye yakın bir şehrinde kaldık. Bizim kaldığımız süre içerisinde Özgür Suriye Ordusu’nun bulunduğu bir bölgeydi ve Özgür Suriye ordusu orada bir gün boyunca bilinmeyen bir nedenle birbirleriyle savaştı. Biz de o savaşı gördük ve sonrasında Türkiye’nin uçlarına yakın bir köye gittik. Yaklaşık 15 saatlik yolculuğun ardından köye ulaştık. Orada bir gün kaldık ve ardından Türkiye’nin uçlarına yakın bir konuta gittik. Buradan Türkiye’nin sonu görünüyordu ve saat sabaha karşı 4 civarında sisli, yağmurlu ve karlı bir gündü. Yaklaşık 8 saat süren yürüyüş çok tehlikeliydi ve oradaki kaçakçıların anlattıklarına göre bombalanmış bir bölgeden geçtik. “İnişli çıkışlı çok sorunlu bir yoldu. Tüm engelleri aşarak Antakya’da bir köye gitmeyi başardık. Yolda çantalarımız ve bazı eşyalarımız çalındı. Kıyafetlerle Türkiye’ye girebildik. giyiyorduk” diyerek zorlu yolculuğu anlattı.
ŞİMDİ VATANDALAR
Soğuk kış şartlarında kurşunların ve bombaların gölgesinde kalan Tahan Ailesi artık Anavatan Türkiye’ye ulaşıyor. Önce Antakya’ya sonra da Bursa’ya gelme serüvenini Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen’e anlatan Ali Adnan Selim Tahan; “Antakya’da bir köyde 5 saat kaldıktan sonra özel bir araç geldi ve bizi Antakya otogarına götürdü. Bursa’da tanıdığımız biri olduğu için Bursa’ya bilet aldık ve Bursa maceramız başladı.
Bekleme sonunda otobüs geldi ve üzerimizdeki çamuru ve kirli kıyafetleri gören adam bizi aracına bindirmedi. Biraz ortalığı toparladıktan sonra bizi aldı ve Bursa gezimiz başladı. 15 saatlik yolculuğumuz başlamıştı. 15 saat boyunca hep terör vardı. Çünkü bize söylenene göre polis sizi görürse sınır dışı edilirsiniz vs. Ancak gördük ki tam tersine bizi gören, Türkmen olduğumuzu öğrenen yolcular ve insanlar çok sevindiler, çok sevindiler. ve bizi destekledi. 15 saat sonra Bursa otogarına vardık, otogarda polisi gördük ve o soğuk kış gününde otogara girmedik, bizi almaya gelen akrabamızı otogarın önünde bekledik. Korkunç seyahatlerini anlatırken, evde olup bizi görecekler mi, yoksa buradan geri mi gönderecekler, vb. diye merak ediyordu.
TEK İSTEĞİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLMAK
Artık Bursa’da yaşamaya başlayan Ali Adnan Selim Tahan ise Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen’e hedeflerini gerçekleştirmek için uzun süre çaba harcadığını, en büyük arzusunun kick boksta Türkiye Milli Takımı formasıyla yarışmak olduğunu söyledi. ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak çok sevdiği muaythai şubeleri. söylenmiş. Tahan, Bursa’ya geldikten sonra herhangi bir zorluk yaşamadıklarını ve birçok kişinin kendilerine yardımcı olduğunu belirterek; “Artık Bursa’daydık ve bizim için Bursa hayatı başladı. Bursa’ya ve Türkiye’ye alışmamız çok uzun sürmedi. Çünkü orası bizim vatanımız ve konuşmamızdaki anlaşmamız da aynıydı. Şu anda Bursa’dayız ve hayatımıza devam ediyoruz. Başta da söylediğim gibi hep bir parçamız eksikti ama artık kelimenin parçalanmasının tamamlandığını ve tam bir bütün olduğumuzu hissediyoruz. Zaman zaman bizi üzen, üzen olaylar yaşanır. Bazen Türkiye’de bazı insanlar tarafından dışlanıyoruz, kötü sözlere maruz kalıyoruz. ‘Yabancı’ ve ‘ülkenize gidin’ sözleri canımızı çok acıttı.
Türkiye’deki en büyük endişelerimizden biri Türk vatandaşlığının verilmemesi. Benim ve dedelerimin Türk ve Osmanlı vatandaşı olduğumuzu gösteren belgelerim olmasına rağmen halen vatandaşlık alamadım. “Vatandaşlık alamadığım için bu beni hedeflerimden ve hayallerimden uzaklaştırıyor ve sorumlu liderlerimizden ve Cumhurbaşkanımızdan bu sorunun çözülmesini talep ediyoruz” dedi.
EN BÜYÜK HEDEF MİLLİ TAKIM FORMASINI GİYMEK
Zorlu yolculuğun ardından artık hedeflerine doğru ilerleyen Ali Adnan Selim Tahan, bu yöndeki çalışmalarını Gazeteci-Yazar Muharrem Değirmen’e anlatarak, en büyük hedefinin Ay Yıldız formasıyla milli takımda mücadele etmek olduğunu belirterek; “Ben bir Irak Türküyüm. Telafer semtinde büyüdüm. Oradaki savaş ve acılar nedeniyle memleketim Türkiye’ye dönmeye karar verdik. 2018 yılında Türkiye’ye döndükten sonra tutkum dövüş sanatlarıydı; Kickboks ve muaythai sporlarıyla tanıştım. Bunlara başladıktan sonra uluslararası başarılara imza attım. Kick boksta dünya 3.lüğü, uluslararası muaythai sporunda ise 2.lik elde ettim. Türkiye’deki bazı zorluklardan dolayı vatandaşlık alamıyorum ve bu nedenle Türkiye Şampiyonası’na katılamıyorum. Hedefim Türk Milli Takımı’na katılarak Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında Türkiye’yi ve ay-yıldızlı bayrağımızı en iyi şekilde temsil etmektir. Bu hedefe ulaşana kadar durmayacağım. Çalışacağım. Ne mutlu Türküm diyene!”
Antrenör Aydın Altay eşliğinde antrenmanlarına Bursa’da devam eden genç dövüşçümüz, ringde 81 kiloda mücadele ediyor. Profesyonel kickboksta 4 üzerinden 4, mutayhai’de ise 3 üzerinden 2 gibi güzel bir puanı var.