Yaşam

Gezici yazar Fazlı Bulut rotasını Meksika’ya çevirdi ve ortaya tıpkı adı gibi büyülü bir kitap çıktı.

Fransız yazar, şair, devrimci ve gerçeküstücülük akımının değerli isimlerinden André Breton, 1938 yılında geldiği Meksika’yı ziyaret etmiştir. “Dünyanın en gerçeküstü ülkesi” Salvador Kolu, kısa bir süre kaldığı bu ülkeyi şöyle anlatır: “Meksika’ya bir daha gitmemin imkanı yok. Resimlerimden daha gerçeküstü olan bir ülkeye dayanamıyorum” diyor. Pablo Neruda Meksika’yı şöyle anlatıyor:

“Meyve Ülkesi”

“Çiçekli kaktüsleri ve yılanlarıyla Meksika. Çiçek açan, dikenli Meksika. Kuru ve fırtınalı, inanılmaz renkler, topraklar ve bitkiler Meksika tüm büyüsüyle, ışığıyla etrafımı sardı… Meksika, kırmızı ve turkuaz pelerinler ülkesi. Meksika, çanak çömlek ve çanak çömlek, arıların dolaştığı meyveler diyarında.”

Meksika’yı görme arzusu

2018 ve 2020 yıllarında 82 gün bu Meksika’da kalan Fazlı Bulut, ülkenin bitmeyen tarihini, kültürel, beşeri ve ekolojik zenginliğini okuyucuyla paylaşıyor.

Aşamalı Bulut, ancak “Pablo Neruda, yaklaşık 80 yıl önce Meksika hakkındaki tüm düşünce ve duygularımı çok güzel bir şekilde ifade etmişti. Ustanın sözü üzerine konuşmak, söz israfından başka bir şey değildir.”Bunu söylese de yazdıkları öyle ki Meksika’yı görme arzusunu bir tutkuya dönüştürecek.

peri masalı rehberi

Meksika’nın tarihini, kültürünü, mimarisini, fotoğrafını, günlük hayatını, müziğini, danslarını ve yemeklerini çok daha geniş ve detaylı bir şekilde ele alan bu kitap, yazarın kendi çektiği fotoğraflarla bezenmiş masalsı bir rehber niteliğinde.

Sayfa: 688

Eğlenmeyi seven bir ülke

Meksikalılar yemeyi, içmeyi, oynamayı, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi seven insanlardır. Bu nedenle Meksika’da hem ülke genelinde hem de en küçük yerleşim yeri olması bakımından sayısız karnaval düzenlenmektedir.

Bu karnavallarda halk oldukça içten ve coşkulu bir şekilde eğlenmektedir. Nobel ödüllü Meksikalı şair Octavio Paz “Tek lüksümüz fiesta”fiesta’yı sessiz, sessiz, küskün, üzgün ve oldukça yalnız Meksikalı için kendini dışarı atıp yaratıcısı, ülkesi, arkadaşları ve meslektaşları ile diyalog kurma fırsatı olarak tanımlıyor.

Sağa kayan merkezi yönetim

1910-1920 ortalarında gerçekleşen Meksika Devrimi, solcu ya da sosyalist bir devrim değildir. Yine de ” Çok seküler bir devrim” olarak tarif edilebilir. Devrimden sonra üretim, dağıtım ve mülkiyet alanlarında önemli bir değişiklik olmamıştır.

İşçilere bazı haklar verildi, köylülere bir ölçü toprak dağıtıldı ama kapitalist sistem bugünkü haliyle korundu. Aslında Meksikalı liderler ve devrimciler tarafından kurulan Kurumsal Devrimci Parti, 1940’tan sonra hep sağa kaymıştır.

Uzun yıllar iç savaşta kan kaybetti

Uzun bir iç savaşın ardından yeni yönetim, Meksika Devrimi’ni kurumsallaştırmak, yeni bir ulus yaratmak, yeni ulusu oluşturacak bireyler için yeni bir Meksika kimliği oluşturmak ve tarihi yeniden yazmak için bir an önce harekete geçmeye karar verir. Bütün bunlara bir üs oluşturmak için ülkenin .

Uzun soluklu eğitim programları ile insanı değiştirmek ve dönüştürmek mümkündür. Ancak yeni yönetimin bu kadar bekleyecek sabrı yok. Dönüşüm çalışmalarının hızlı ve bir an önce yapılmasını ister.

Öte yandan, nüfusun büyük bir bölümü okuma yazma bilmediği için uzun vadeli bir eğitim programı uygulamak mümkün değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na atanan José Vasconcelos, hızla kolları sıvar. Ülkenin önde gelen fotoğrafçılarını çağırıyor. Yeni yönetimin yeni bir Meksika yaratma bildirilerinin halka iletilmesi için onlardan bir mürel yapmalarını ister.

bir hükümet projesi

Bu amacın gerçekleştirilmesi için tüm kamu yapılarının iç duvarlarını nakkaşlara tahsis eder. Halk kamu binalarına geldiği için bu duvar resimlerini görecek ve yeni yönetimin verdiği mesajları alacak. Böylece çağdaş Meksika mürelizmi ortaya çıkar. Gördüğünüz gibi, çağdaş Meksika mürelizmi bir devlet projesidir.

Kitap sayfası için iletişim:

[email protected]

haber-foca.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu